Labioplasti ‘labia minora’ adı verilen iç genital dudakların boyutunu azaltmak, simetriyi sağlamak için yapılan bir genital estetik ameliyatıdır. Labioplasti ‘Labial redüksiyon’ (iç dudak küçültmesi) olarak da bilinir. Aslında labioplasti terimi hem iç hem de dış dudak estetiğini kapsar, fakat çok daha fazla yapıldığından ötürü daha çok iç dudak estetiği ile özdeşleştirilmiştir.
Kadınlarda genital bölgede tarih boyunca oldukça fazla kişinin ve sanatçının ilgisini çekmiş, bu yüzden de pek çok sanatsal ve toplumsal olaylara konu olmuştur.
Ülkemizde ve tüm dünyada artan özellikle genital bölgenin iç dudakları için yapılan labioplasti (genital bölge estetiği) operasyonları, antik çağdan bu yana gelen geleneksel genital bölge süslemeleri, boyamalar, takılan piercing benzeri takılar ve hatta genital sünnet gibi operasyonlar bu uygulamaların önemli sayılabilecek örnekleri arasındadır. Kadınlarda ve erkeklerde genital bölgeye yüklenen derin anlamlar hızla artmaya devam etmektedir.
Genital bölgeye yapılan tüm cerrahi müdahalelere, her ne kadar Amerikan Obstetrik ve Jinekoloji Koleji, Dünya Sağlık Örgütü, İngiltere Kraliyet Obstetrik ve Jinekoloji Koleji ve FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Birliği) gibi kuruluşlar tarafından sıcak bakılmasa da genital bölge estetik uygulamaları, özellikle 2000’li yılların başlarından itibaren ABD’den başlayarak tüm dünyaya hızla yayılmıştır.
Bu yüzyılda internetin gelişimi, daha sonra da sosyal medyanın tüm hayatımıza girişi ve insanların görselliğe daha fazla önem vermesi ve kıyaslama yarışları genital bölgenin estetik ameliyatlarını da beraberinde sürüklemiştir. Diğer taraftan genel anlamda artan estetik uygulamalar, antiaging ve menopoza tedavileri ile kadınlarda hayat kalitesinde ciddi anlamda artışlar da olmuştur.
Labioplasti operasyonlarının artış trendi içinde yer alan diğer faktörler arasında;
İç dudak labioplasti ameliyatı kozmetik, seksüel, hijyenik ve psikolojik nedenlerle yapılan, doğru ve tecrübeli cerrahlarca yapıldığında oldukça yüz güldürücü sonuçların alındığı önemli girişimler arasındadır.
Kadınlarda dış genital bölgesine “vulva” denilir. Vulva, içinde farklı anatomik alanlar yer almaktadır. Dış genital bölge “Pudendum” (Pudenda) olarak da bilinir. Pudendum’un Latin dilindeki karşılığı “özel bölge, utanılacak bölge, ayıp bölge” dir.
Pudenda içinde yer alan anatomik alanlar:
İç dudaklar vajinanın girişinde, iki yanda, üzeri tüysüz deri katlantılarıdır. Dış dudaklar ise iç dudakların daha dış kısmında, üzeri tüylerle kaplı kabarık alanlardır. İç dudaklara küçük dudaklar, dış dudaklara büyük dudaklar isimleri de verilir.
İç dudaklar, anatomik olarak Latince‘de “labium minus” veya “nympha” olarak bilinir, çoğulu “labia minora” veya “nymphae” dır. Nympha eski Yunan dilinde “gelin, genç kız” manasına da gelmektedir.
Labium “dudak”, -plasti “yeni şekil verme” anlamına gelmektedir. Labioplasti operasyonları daha sıklıkla “iç dudak estetiği ameliyatları” için kullanılsa da aslında hem iç dudak hem de dış dudak operasyonlarının genel adıdır. Terminolojiyi daha özgün hale getirmek için iç dudak estetiği yerine “labio minoraplasti”, dış dudak estetiği yerine “labio majoraplasti” terimlerinin kullanılması daha uygun olacaktır.
İç dudak estetiği ameliyatları için ‘labio minoraplasti’, dış dudak estetiği ameliyatları için ‘labio majoraplasti’ terimleri kullanılmaktadır. Labioplasti ise hem iç dudak hem de dış dudak ameliyatları için kullanılabilen genel bir terimdir.
İç genital dudak, “Nympha” veya “Labium Minus Pudendi” gibi isimlerle de bilinir. Labium=’Dudak’, Minus=’Küçük’, Pudenda=’Utanılacak Bölge’ anlamlarına gelmektedir. “Nymphae” ise kelimenin çoğul halidir; yani, “iç dudaklar” veya “labia minora” anlamına gelir.
Fransa, Kanada’nın bazı bölgeleri gibi Fransızca konuşulan bölgelerde labioplasti yerine daha çok ‘Nymphoplastie’ (Nimfoplasti) terimi tercih edilmektedir.
Genital bölgede en sık operasyonun yapıldığı alan iç dudaklardır. “Küçük dudaklar” veya “labia minora” olarak da bilinir. İç dudaklar vajinanın giriş kısmındaki cilt katlantılarıdır. Bu deri katlantılarının içi damar, sinir, yağ bezleri ve bağ dokusundan zengindir. Görevleri cinsel ilişki sırasında kayganlaşmayı sağlamak, tuvalette idrarın çıkışına yön vermek ve estetik bir görünüm katmaktır. Bu dudakların labioplasti sırasında fazlaca kesilmesi idrarın akış yönünü değiştirebilir, vajinada kuruluk yapabilir. Bu nedenle “labio minoraplasti” olarak da bilinen iç dudak labioplasti ameliyatlarında, iç genital dudaklar belli oranda korunarak hacimsel olarak azaltılmalıdırlar.
Labioplasti ameliyatları en sıklıkla sarkma, kırışıklık ve renk koyuluğu gibi nedenlerle yapılmaktadır. Ayrıca asimetri sorunu da kişilerde özgüven kaybına yol açabilir. Bu durumlarda da sıkça tercih edilmektedir. “Labial asimetri” oldukça sık karşılaştığımız durumlardan birisidir. Amaç hastaların psikolojik, kozmetik, hijyenik, seksüel ve fonksiyonel yönlerden rahatlamalarıdır.
İç dudak labioplastisi en fazla doğuştan gelen yapısal nedenlerle yapılmaktadır. Bunlar:
İç dudaklardaki deformiteler zamanla, yani sonradan da ortaya çıkabilmektedir. Bunlar:
Kadınlarda genital bölgede iki ayrı "dudak" bulunmaktadır. "İç dudaklar", genital bölgede, vajina girişini örten küçük deri katlantılarıdır. Küçük dudaklar, "labia minora" veya "labia interna" olarak da bilinir. İç dudakların dışında yer alan, üzeri tüylerle kaplı dış dudaklara ise "büyük dudaklar" adı verilir. Büyük dudaklar "labia majora" veya "labia externa" adıyla da tanınır. Hastaların bir kısmı iç dudak sarkması, büyüklüğü terimleri yerine "dil sarkması" veya "yanaklarda sarkma" gibi terimler kullanmaktadır. Dil sarkması veya yanak sarkması tabirleri doğru değildir.
İç dudaklardaki büyüklük için birkaç sınıflama sistemi önerilmiştir. 1993’ de Franco ve Franco tarafından önerilen sınıflamada iç dudaklardaki genişliğe göre; iç dudağın tabanından uç kısmına kadarki uzunluk;
3 cm, 4 cm veya 5 cm ve üzerini normalden daha iri olarak kabul edenler de vardır. Aslında labioplasti ameliyatının yapılmasında bu metrik ölçümlerden çok, fiziksel şikayetler ve emosyonel durum ön planda düşünülmektedir.
İç dudak büyümesi tıbbi olarak “labial hipertrofi” olarak bilinmektedir. Labial hipertrofi genelde doğuştan, nadiren de edinsel olarak ortaya çıkar. İç dudaklar özellikle ergenlik sonrası dönemde büyümekte ve labial hipertrofi durumu ortaya çıkmaktadır. İç dudakların tabandan kenara kadarki genişliklerinin 4 cm ve üzerinde sahip olması durumu genel olarak ‘labial hipertrofi’ olarak bilinmektedir.
Labial hipertrofiye neden olan sebepler arasında;
Diğer taraftan çok sayıda gebelik geçirmek de de iç genital dudakları büyütebilir.
Sarkık ve büyük iç genital dudaklar fiziksel olarak da bazı problemlere yol açabilir. Bunlar:
Trafik veya bisiklet kazaları, mekanik darbeler, geçirilmiş vajinal enfeksiyonlar, bartholin kisti çıkarılması gibi genital operasyonlar veya vajinal doğumlar sonrası oluşan iç dudak yaralanmaları ciddi psikolojik sorunların sebebi olabilmektedir. İç dudakların iri oluşu veya kazanılmış deformasyonları haricinde “simetri sorunları” (yani bir dudağın diğerinden daha büyük ya da farklı yapıda oluşu) da hayatı derinden etkileyebilmektedir. İşte tüm bu sebepler sonucunda iç dudak estetiği operasyonları kişilerin hayatlarında yeni bir sayfa açmalarını sağlayabilen, öz güveni arttıran ve pek çok fiziksel sorunun da giderilmesini sağlayan estetik cerrahi işlemler arasındadır.
Sarkık ve uzamış iç genital dudaklar psikolojik olarak özellikle genç kızlarda ve kadınlarda özgüveni de azaltabilir. Hatta kişinin kendisini engelliymiş gibi düşünmesine dahi neden olabilir. Bu tür durumlar hem kişinin kendisinde hem de partner ilişkilerinde ciddi problem nedenidir. Bu nedenle evlenemeyen, hatta flörtüz ilişkilerden kaçınan yüzlerce hasta ile karşılaştım.
Labial hipertrofi, yani iç dudakların normalden daha iri oluşu;
Bazı kadınlarda utanma ve öz güven kayıplarına neden olabilir.
Aşırı uzun ve sarkık dudaklar cinsel ilişkide gerilmeye bağlı ağrıya, kronik irritasyona, menstruasyon (adet kanaması) döneminde ve tuvalet ihtiyacı sonrasında hijyen sorunlarına, fitness gibi egzersizlerden sonra terleme ve koku problemine, pantolon giyerken sürtünme nedeniyle irritasyona ve dar kıyafetler giyildiğinde dışardan fark edilmeye, yürüme, bisiklete binme ve oturma sırasında rahatsızlık hislerine neden olabilir.
Diğer taraftan, sosyal medya ve internet kullanımının yaygınlaştığı dünyamızda iç dudaklardaki fazlalıklar zihinlerde daha da büyütülerek, tüm hayatı etkileyen önemli bir sorun odağı haline de gelebilmektedir.
İç dudaklardaki simetri problemi “Labial Asimetri” olarak bilinir. Bir dudağın diğerine göre daha büyük, daha yukarıda, daha önde, renginin daha koyu veya açık oluşu şeklinde izlenebilmektedir. Kadınlarda iç dudak asimetrisi, aynı meme ve yüzde olduğu gibi oldukça yaygın görülmektedir. Labial asimetri durumunda labioplasti operasyonu yapılarak her iki dudak eşitlenebilmektedir.
Kendi gözlemlerimize göre, kadınlarda gözle fark edilebilir labial asimetri oran %90’lardadır. Simetri bozukluklarında bir taraf diğerinden daha uzun, daha kalın, daha sarkık, daha önde veya daha farklı renkte olabilir.
İç dudakların kenar kısımları, frenulum ve klitoris üstü yapılarında da bölgesel asimetriler olabilir. Ayrıca, bir iç dudağın tabanı diğerine göre daha önde veya daha arkada ise, her iki dudağın uzunlukları aynı olsa bile, dıştan bakıldığında sanki birisi diğerine göre daha büyükmüş gibi bir görünüm sergileyebilir.
Batı toplumunda iç dudakların normali veya kadınların genel beklentisi, kişi ayakta dururken ve bacaklar kapalıyken, iç dudakların dış dudaklardan dışarı taşmamasıdır. Yani, iç dudaklar üzeri tüylerle kaplı dış (büyük) dudakların içinde kalmalıdır. Hatta “Venüs çizgisi” adı verilen ortada uzunlamasına, düz bir çizginin olması ideal vulva görünümüdür. İdeal vulva kriterleri bizim ülkemizde de aynıdır.
Labioplasti ameliyatlarında hastaların diğer genel beklentileri iç dudakların mümkün olabildiğince kısa olması, klitoris üzeri cilt katlantılarının olmaması ve dış genital dudakların dolgun olmasıdır. Bu ideal vulva görünümü, “Barbie vajina estetiği” tekniği ile yapılan operasyon ile sağlanabilmektedir.
Labioplasti revizyon, iç dudak ameliyatı sonrası yapılan “labioplasti düzeltme operasyonu” anlamına gelmektedir. Daha önce labioplasti operasyonu olmuş, ancak arzu edilmeyen sonuçlarla karşılaşmış hastalarda “labioplasti revizyon” ameliyatları gerekli olabilmektedir. Özellikle son yıllarda, yapılan operasyon sayılarındaki artışa paralel şekilde hastalar tarafından revizyon talepleri de maalesef artmaktadır.
Hayır. Yapılan pek çok bilimsel çalışmada, doğru tekniklerle yapılan labioplasti operasyonları sonrasında cinsel hazzın azalmadığı, hatta ilişkideki konsantrasyonun artışına bağlı olarak cinsellik üzerinde olumlu etkiler sağladığı da gösterilmiştir.
Önemli bir husus; bu operasyonların deneyim sahibi hekimler tarafından yapılması gerekliliğidir. Aksi takdirde labioplasti düzeltme (revizyon) operasyonları gerekebilecektir. Hiçbir zaman revizyon ameliyatları ilk ameliyat kadar istenilen düzeyde sonuç vermemektedir.
Copyright 2025 Doç. Dr. Süleyman Eserdağ. Hera Vajinismus Tedavi Derneği Katkılarıyla. Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı