Doç. Dr. Süleyman EserdağKozmetik Jinekoloji ve Cinsel Terapi
Avrupa Board Sertifikalı Cinsel Terapist (Fellow)
‘Kadın Genital Estetik ve Fonksiyonel Cerrahisi’ Kitabının Yazarı
PAYLAŞ:

Sertleşme Problemi

Cinsel birleşmenin gerçekleşmesi için, penisin yeterli sertliği sağlayamaması veya sertliğini sürdürememe sorununa ‘erektil disfonksiyon’ denilmektedir. Ülkemizde 40 yaş üstü erkeklerde görülür.
Sertleşme Problemi

Erkeklerde serleşme problemi cinsel ilişkide penisin sertleşememesi veya sertleşmenin erken dönemde bitmesi ile kendisini gösterir. Halk arasında ‘iktidarsızlık’ olarak bilinir. Tıbbi terminolojideki adı ‘erektil disfonksiyon’ veya ‘ereksiyon problemi’ dir.

Ereksiyon nedir?

Erkeklerde ereksiyon yani sertleşme; cinsel uyarılma sırasında, penisin birleşmeye hazır hale gelecek kadar sertleşmesi ve bu sertleşmeye bağlı olarak hacimsel (uzunluk ve kalınlık olarak) büyümesidir.

Sertleşme nasıl olur?

Penisin sertleşememesinden önce, sertleşmenin anatomik yapısını bilmekte fayda vardır. Penisin içinde yer alan, birbirine paralel olarak uzanan iki adet ‘Kavernöz cisim’ (Corpora Cavernosa) ve bir adet ‘Süngerimsi cisim’ (Corpora Spongiosa) adı verilen uzunlamasına yapılar yer almaktadır. Cinsel uyarılma gerçekleştiği zaman penis kasları gevşer ve kan akışı artar. Damar içinde artan NO (Nitrik Oksid) önemli bir vazodilatasyon (kan damarlarını gevşetici) etki sağlar ve böylelikle cavernoz cisim içindeki damarlar kanla dolar. Bu şekilde ereksiyon (sertleşme) sağlanmış olur. Penis içinde yer alan bu dolum basınç uyguladığından, dolaşım sabitlenir ve ereksiyonun sürmesi sağlanır.

Ereksiyonun gerçekleşmesi ve idamesi için beyne iletilen erotik mesajlar ile cinsel uyarı sürekli devam etmelidir. Ereksiyon için en önemli organlar: Penis, omurilik kanalı ve beyindir. Diğer bir deyişle sertleşememe sorununun neden ortaya çıktığını anlamamız için, durumu hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak ele almamız gerekmektedir.

Sertleşememe (İktidarsızlık) nedir?

Cinsel birleşmenin gerçekleşmesi için, penisin yeterli sertliği sağlayamaması veya sertliğini sürdürememe sorununa ‘erektil disfonksiyon’ denilmektedir. Erektil disfonksiyonda eşler arasında birleşme sağlanamadığı için cinsel tatmin gerçekleşemeyebilir.

Ülkemizde 40 yaş üstü erkeklerde görülme sıklığı artmakla birlikte, hemen her erkeğin hayatının bir bölümünde bu sorunla karşılaşmaktadır. Sertleşememenin patolojik bir bulgu olabilmesi için sorunun altı ay süreyle devam etmesi ve bu sorunun tek eşli bir yaşamda gözlemleniyor olması gerekmektedir.

Sertleşme sorunun fiziksel nedenleri nelerdir?

Sertleşme sorununu en sık fiziksel sebeplere bağlı olarak görülmektedir. Penisin sertleşmesi için, penis içindeki anatomik oluşumların ve kan akımının sağlıklı olması gerekmektedir. Bu nedenle, sertleşme sorunu ile karşılaşıldığında atılacak ilk adım ürolojik bir muayeneden geçmektir. Uzman ürolog tarafından yapılacak detaylı bir muayene ve tetkiklerin sonucunda sorunun organik bir nedeni olup olmadığı ortaya çıkmaktadır.

Bazı hastalıklar penisteki sertleşmeyi etkilemektedir. Şeker hastalığı, kalp rahatsızlıkları, prostat rahatsızlıkları, yüksek kolesterol, dolaşım ve damar rahatsızlıkları, damar tıkanıklığı, ateroskleroz, depresyon ve bu hastalıklarla ilişkili olarak kullanılan antidepresan ilaçlar sertleşme sorunu yaratabilmektedir.

Sertleşme sorununda yaş faktörü de göz önünde bulundurulmalıdır. Genel olarak 40 yaş üstü erkelerde daha sık görülmektedir. Fiziksel etkenler gözden geçirildikten sonra, tüm bulgular normal ise sertleşme sorunu psikolojik olarak ele alınmalıdır.

Sertleşeme (iktidarsızlık) sorununun psikolojik nedenleri

Sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin bu sorunu sürekli veya daha sonradan ortaya çıkmış olabilir.

Sertleşmenin psikolojik nedenleri arasında en sıklıkla cinsellikle ilgili bilinçaltı korkular, önyargılar ve başarısızlık kaygıları yatmaktadır.

Tüm cinsel işlev bozukluklarında olduğu gibi sertleşme sorununda da kişinin cinsel kimlik yaşının gelişmeye başladığı yıllarda edinilen ilk izlenimler, algılanan ilk mesajlar, ilk tecrübeler, cinselliğe bakış açısının kültürel etkileri, sertleşme ile ilgili sorunların alt yapısını oluşturabilmektedir. Bu etkenlerle birlikte ilişki dinamikleri; yani eşler arasındaki dengeler, evlilik sorunlarının da ereksiyonda etkilidir.

Erektil disfonksiyon (sertleşememe),sosyal değişikliklerden de etkilenebilmektedir. İş değişikliği, maddi kaygılar, yakın birinin ölümü, depresyon gibi etkenler, bu rahatsızlığın oluşmasına etken olabilmektedir.

Psikolojik ve organik (fiziksel) kökenli ereksiyon problemleri nasıl birbirinden ayrılır?

Psikolojik kökenli sertleşme sorununda ‘sabah ereksiyonları’ vardır. Sabah ereksiyonlarının nedeni gece görülen cinsel rüyalar ve testosteron düzeyindeki artışlardır. Sorun cinsel ilişki sırasında eşe karşı sertleşememe veya ereksiyonun kısa sürmesidir. Organik (fiziksel) kökenli ereksiyon problemlerinde ise sabah ereksiyonları da izlenmez.

Ayrıca eşe karşı sertliğin olmaması, ancak başka partnerlere karşı sertleşmenin gerçekleşmesi de psikolojik orijinli olduğunu gösterir. Bu durum çiftler arası cinsel sorunlara veya evlilik sorunlarına bağlı olabilir.

Organik kökenli erektil disfonksiyonda yapılan bazı hormon testlerinde veya penis kan akımı incelemelerinde sorunlar izlenebilmektedir. Psikolojik nedenli ereksiyon problemlerinde ise hiçbir organik sorun izlenmez.

Cinsel isteksizlik sorunu da ereksiyon problemi

Cinsel isteksizlik sorunu genelde psikolojik nedenlere bağlıdır. Ayrıca kanda düşen testosteron hormonu düzeyleri de cinsel isteksizliğe yol açabilir. Erkeklerdeki cinsel isteksizlik sorunu da ereksiyon problemi olarak kendisini gösterebilir. Tedavisi nedene yöneliktir.

Erektil Disfonksiyon Tedavisi

Bütün cinsel işlev bozukluklarında olduğu gibi erektil disfonksiyon da psikolojik kökenli ise cinsel terapi desteğiyle tedavi edilebilmektedir. Psikoterapi ve cinsel terapiden önce hastaların detaylı bir ürolojik taramadan geçmesi faydalı olacaktır. Fiziksel herhangi bir bulgu olmadığı takdirde psikoterapi ve cinsel terapilerle süreç kolaylıkla atlatılabilir.

Erektil disfonksiyon tedavisinde öncelikli adım detaylı anamnez (öykü) alınmasıdır. Alınan detaylı anamnezle birlikte, problemin çıkış kaynağı tespit edilmekte ve izlenecek yol şekillenmektedir. Kişinin bu rahatsızlığı yaşamasındaki etkenlere göre içeriği şekillenen cinsel ve psikoterapiler ile ortalama 10- 12 seans arasında süreç tamamlanmaktadır.

SORU SORABİLİRSİNİZ
DOÇ. DR. SÜLEYMAN ESERDAĞ TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMLER

Doç. Dr. Süleyman Eserdağ tarafından genital estetik cerrahisi ve seksoloji alanlarında verilen kurs, eğitim ve toplantıların bir kısmını aşağıdaki bölümlerden inceyebilirsiniz.

TÜM EĞİTİMLER
İletişim ve Randevu

Formu doldurup gönderdikten sonra size geri dönüş sağlanacaktır. Bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.

TRENDE
Doç. Dr. Süleyman EserdağDoç. Dr. Süleyman EserdağKozmetik Jinekoloji ve Cinsel Terapi
Avrupa Board Sertifikalı Cinsel Terapist (Fellow)
‘Kadın Genital Estetik ve Fonksiyonel Cerrahisi’ Kitabının Yazarı
0212 225 15 00
0530 763 34 00
Bu web sitesi, web sitemizin kalitesini artırmak için istatistikler oluşturmak amacıyla veri toplamak için tanımlama bilgileri kullanır. Aşağıdaki butonlara tıklayarak veya Çerez Politikası sayfasını ziyaret ederek çerezlerimizi kabul edebilir veya reddedebilirsiniz. Herhangi bir seçim yapılmaması durumunda varsayılan "izin yok" seçeneği geçerlidir ve reddetme kullanıcı deneyiminizi sınırlamaz.
Kabul EtReddetÇerez Politikası