Labioplasti ameliyatları nispeten zor olmasa da, içinde pek çok ince teknik ve ipuçlarını barındıran bir estetik girişimdir.
Her ameliyatta olduğu gibi labioplasti ameliyatının da bazı riskleri vardır. Bu bölümde labioplasti sonrası erken, orta ve geç dönemde ortaya çıkabilecek riskler detaylıca ele alınmaktadır.
Labioplasti operasyonu öncesi beklentilerinizi net olarak ifade etmeniz, doktorunuz ile sıkı güven ilişkisini kurmanız ve tüm sorularınız için uygun cevapları almanız önemli konulardır.
Özellikle son yıllarda artan hasta talepleri ve hekimlerin eğitim almadan bu işe soyunmaları mağdur olan pek çok hastayı da beraberinde getirmiştir. Sosyal medyada gördüğümüz ‘labioplasti mağdurları’ şeklindeki gruplar ve olumsuz paylaşımlar, genellikle ameliyatın zorluğundan çok uygulanan tekniklerin doğru olmaması ile ilişkilidir.
Labioplasti operasyonlarında erken dönemde görülebilecek akut komplikasyonlar arasında kanama, hematom, kullanılan ilaç veya anestezik maddelere karşı alerjik reaksiyonlar yer alır. Prosedür, ofis ortamında ve lokal anestezi eşliğinde yapılıyorsa vazovagal reflekse bağlı tansiyon düşmesi ve geçici bilinç kaybı da izlenebilmektedir.
Erken dönemde kanama riski bulunmaktadır. Bunu önlemek için hekiminiz tarafından bazı kanama önleyici tedbirler uygulanmaktadır. Bazı hekimler yara iyileşiminin hızlandırılması amacıyla operasyon sonrasında PRP (Plateletten Zengin Plasma) enjeksiyonu da önermektedirler. PRP ve PRF kanamanın azaltılması amacıyla operasyon sırasında da yapılabilir.
Labioplasti sonrası orta dönemde (genellikle 3.-5. günlerde) aşırı ödem, yara yeri enfeksiyonu ve dikişlerin açılması gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Cilt/cilt altı kanamaları bazen sızıntı şeklinde operasyondan sonraki 7-10 güne kadar devam edebilir.
Yara yeri enfeksiyonları genelde daha önce teşhis edilmemiş vajinal enfeksiyonlara bağlı gelişmektedir. Vajinal enfeksiyonlar yara yeri enfeksiyonlarına, yara yeri enfeksiyonları da dikişlerin açılmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle labioplasti ameliyatından önce detaylı bir vajinal muayenenin yapılması büyük önem arz etmektedir.
Ameliyat bölgesindeki dikişlerin açılması uygulanan ameliyat tekniği dışında;
Özellikle wedge (kama) çıkartma tekniği uygulandığında, dokunun fazlaca gergin kapatılması nedeni ile oluşan dolaşım problemleri veya yara kenarları katmanlarının dikilirken uç uca tam gelmemesi sonucu dikişlerin açılması olabilmektedir.
Labioplasti operasyonu tekniğine uygun şekilde yapılmadığı takdirde uzun dönemde de bazı sıkıntılara yol açabilmektedir. Bunlar;
* Scallop: İngilizce’de ‘deniz tarağı’ hayvanına verilen isimdir. Deniz tarağının kabukları aynı testere dişi gibi girintili çıkıntılı olduğundan bu görünüme bu ad verilmektedir.
Labioplasti sonrası doku nekrozuna bağlı gelişen pencerelenme (fenestrasyon).
Labioplasti sonrası asimetri oluşması en sık rastlanılan problemlerden birisidir. Asimetri, idrarın farklı yönlere akması gibi fizyolojik sorunlara yol açabildiği gibi, psikolojik olarak da hastaları olumsuz yönde etkileyebilir.
Özellikle simetri takıntısı olan hastalarda, hafif asimetri durumlarında dahi psikolojik etkilenmeler oldukça fazladır. Labioplasti sonrası asimetri durumlarında revizyon operasyonları gerekli olabilmektedir.
En sık yapılan hatalardan birisi de iç dudakların tamamen alınmasıdır; bu labioplasti değil, ‘labiektomi’ işlemidir.
Labiektomi hem kötü bir estetik görünüm sebebidir hem de vajinal kuruluk, cinsel ilişki ağrısı gibi problemlere yol açabilir. Bu durumda yeniden dudak çıkarılması hiç de kolay değildir.
Hastalar için arzu edilmeyen bir görünüm de küçültme işleminin istenilen miktarda olmamasıdır. Genelde ülkemizde hastaların pek çoğu, olabilecek maksimum düzeyde doku çıkartılmasını arzu etmektedirler.
İç dudakların fazlaca kısaltılmasına rağmen klitoris tepesindeki cilt katlantılarına müdahale edilmemesi ise diğer bir sorundur. Bu durumun sonucunda klitoral hud (klitoris üzeri tümsekçik) adeta bir ‘çocuk penisi’ görünümüne bürünmektedir ki; bu hal, pek çok hasta için eski haline göre çok daha fazla rahatsız edicidir. Bu durumda labioplasti revizyon ameliyatları sıkça yapılabilmektedir.
İç dudakları kalın olan hastalarda, kesinin makasla yapılması sonrasında, oluşan yeni kenarların kısa ve kalın şekilde görünümü estetik açıdan rahatsızlık verici olabilmektedir. Bu durum “güdükleşme” olarak bilinir.
Güdükleşme hoş bir görünüm olarak karşılanmazsa labioplasti revizyon, yani düzeltici operasyon uygulanabilmektedir.
Labioplasti ameliyatı sonrası arzu edilmeyen görünümler ortaya çıktığında revizyon, yani düzeltici ameliyat için en az 3 ay beklenilmelidir.
Ancak labioplasti revizyon ameliyatları sonrası alınan estetik sonuçlar, hiçbir zaman ilk operasyondaki gibi başarılı olmayacaktır. Bu nedenle ilk operasyon büyük bir dikkat ve titizlikle yapılmalıdır.
Labioplasti ameliyatları sabır, titizlik, tecrübe ve dokuya hassas davranmayı gerektirir. Operasyon basit bir cerrahi işlem olarak görülse de içinde pek çok ip ucu ve tuzakları barındırır. Bu nedenle operasyonu uygulayan hekimin bilgi ve tecrübesi son derece önemlidir. Tecrübeli ellerde labioplasti ameliyatına bağlı gelişebilecek riskler ve komplikasyonlar çok daha minimaldir.
Doç. Dr. Süleyman Eserdağ tarafından genital estetik cerrahisi ve seksoloji alanlarında verilen kurs, eğitim ve toplantıların bir kısmını aşağıdaki bölümlerden inceyebilirsiniz.
Copyright 2023 Doç. Dr. Süleyman Eserdağ. Hera Vajinismus Tedavi Derneği Katkılarıyla. Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı