Doç. Dr. Süleyman EserdağKozmetik Jinekoloji ve Cinsel Terapi
Avrupa Board Sertifikalı Cinsel Terapist (Fellow)
‘Kadın Genital Estetik ve Fonksiyonel Cerrahisi’ Kitabının Yazarı
PAYLAŞ:

Labial Füzyon (Genital Yapışıklık)

Genital dudaklara “labium” adı verilmektedir. Labial füzyon, iç genital dudakların birbirine yapışması durumudur. “Labial adhezyon” veya “labial sineşi” olarak da bilinir.
Labial Füzyon (Genital Yapışıklık)

Labial Füzyon (Genital Dudaklarda Yapışıklık)

Labial füzyon, iç genital dudakların birbirine yapışması durumudur. “Labial adhezyon” veya “labial sineşi” olarak da bilinir. Çoğunlukla erken bebeklik veya çocukluk döneminde görülebilmesine rağmen, kimi zaman üreme çağında ve menopoz sonrası dönemde de gelişebilmektedir. Hastalarımız tarafından sıkça sorulan “Labial füzyon neden meydana gelir, ne sıklıkta görülür, bebeklik, çocukluk ve menopoz döneminde tanısı nasıl tanı konulur, labial füzyon ve genital bölge yapışıklıklarının tedavisi nasıldır” gibi soruların cevaplarını bu yazımızda bulabileceksiniz.

Labial füzyon nedir?

Genital bölgedeki dudaklara “labium” adı verilmektedir. Labiumlar iç (küçük) dudaklar ve dış (büyük) dudaklar olarak ikiye ayrılır. Ancak, labium denince genellikle iç dudaklardan bahsedilir. “Füzyon” ise kaynaşma, yapışıklık, yapışma anlamlarına gelmektedir. “Labial füzyon” da kadınlarda iç genital dudak yapılarının karşılıklı olarak yapışması durumuna verilen isimdir. Ayrıca “sineşi” ve “adezyon” kelimeleri de yapışıklık anlamında kullanılmaktadır. “Aglütinasyon” kelimesi ise kümeleşme, toplanma anlamına gelir. Böylelikle “labial füzyon” ile “labial sineşi”, “labial adezyon” ve “labial aglütinasyon” kelimelerinin tamamı eş anlamlı olarak genital bölgedeki dudakların yapışıklığı anlamına gelmektedir.

Terminolojiyi özetlersek;

  • Labia: Genital bölgede ‘dudaklar’
  • Füzyon: Yapışma, birleşme
  • Sineşi / Adherens: Yapışma, yapışıklık
  • Aglütinasyon: Kümeleşme, birleşme

Ne tür problemlere neden olur?

Labial Füzyon (Genital Dudaklarda Yapışıklık)

Labiumlar (iç dudaklar) vajinal girişi, idrar yolu (üretra) çıkışı ve klitorisi çevrelediğinden ötürü labial füzyon durumunda bu yapıların kapanmasına bağlı problemler ortaya çıkabilmektedir.

Füzyon kimi zaman “komplet” yani tam kimi zaman da “parsiyel” yani kısmi olarak meydana gelir. Füzyonun tipine göre hastalar bazen hiçbir belirtiye sahip değilken, bazen de çok ciddi semptomlarla sağlık kuruluşlarına başvurabilmektedirler.

Labial füzyon neden olur?

Bu sorunun cevabı net olarak bilinmemekle beraber, bazı mekanizmalar üzerinde durulmaktadır.

Labial füzyona neden olan ve en çok kabul gören sebepler arasında; “hipoöstrojenizm” yani östrojen hormonu azlığı, kronik irritasyon (süregen tahrişler) ve enflamasyon (yangısal) durumları bulunmaktadır. Kronik olarak genital bölgenin tahriş edilmesi labial sineşilerin en sık sebepleri arasındadır.

  • Sürekli tekrarlayan iç ve dış genital enfeksiyonlar,
  • Alerjik durumların sürekli tekrarı (Özellikle alerjik bünyeli kadınlarda sıktır),
  • Özellikle obsesif (aşırı titiz) kişilerce dış genital alanın sürekli sabun veya kimyasal dezenfektanlarla yıkanması,
  • Bünyeye uygun olmayan dermatit yapan pedlerin kullanılması (Bazı pedler bazı kadınlar için uygun olmayabilir).

Bebeklerde Labial Yapışıklık

Labial yapışıklık, infantil çağda yani bebeklik döneminde en sık 3 ay civarında tanı almaktadır. Bunun nedeni bebeklerin anne karnında iken annenin hormonlarından etkilenmeleri, yani yoğun östrojenli bir ortamda bulunmalarıdır. Bu nedenle yenidoğan döneminde labial yapışıklığa rastlanılmamaktadır. Ancak, özellikle 2. aydan itibaren bu hormonların bebeğin bedenindeki düzeylerinin iyice düşmesi ile labial sineşiler de meydana gelebilmektedir.

Peki, doğan her kız bebeğin östrojen seviyesi doğumdan sonra düşüyorsa, neden bebeklerin ve çocukların çok küçük bir kısmında bu durum meydana gelmektedir? Sineşiyi tetikleyen ve oluşumunu kolaylaştıran başka faktörler var mıdır?

“Diaper dematitleri” yani bebek bezlerine bağlı cilt enfeksiyonları, genital bölgenin fazlaca tahriş edilerek temizlenmesi veya yeterli temizliğin yapılmaması gibi durumlar labial yapışıklıkları tetikleyebilmektedir. Bir kısım hastada ise hiçbir neden saptanamamaktadır.

Bebeklerdeki görülme sıklığı nedir?

Labial füzyonun bebeklerdeki görülme sıklığı %0,6-3 arasındadır.

Labial füzyon belirtileri nelerdir?

Labial füzyon hastalarının bir kısmı tamamen asemptomatiktir; yani hiçbir belirti göstermez ve rutin muayeneler esnasında tesadüfen fark edilirler. Çoğu genç kız veya kadın, genital bölgelerindeki yapışıklıklarından habersizdir. Bunlar genellikle genital bölgesinde kısmi yapışıklığı olan hastalardır. Genital dudaklarda yapışıklık miktarı artıp, iç dudaklarda tam yapışıklık gelişirse belirtiler artmakta, buna paralel olarak şikayetler de çoğalmaktadır.

İç dudak yapışıklığının tanısı nasıl konur?

İç dudak yapışıklığının tanısı genital bölgenin jinekolojik muayenesi ile konulmaktadır. Yapılan jinekolog muayenesinde iç dudaklar küçülmüş ve yapışık haldedir. Vajina giriş bölgesi de daralmıştır. Lichen sclerosus hastalığının eşlik ettiği iç dudak yapışıklığı durumlarında ise tüm genital bölge (büyük dudaklar, perine ve klitoral alan) silik ve düzleşmiş olabilmektedir.

Labial sineşi ne tür şikayetler yapar?

Labial sineşide en sık görülen şikayetler sık idrar yolu enfeksiyonu ve sık vajinal enfeksiyonlardır. Sineşinin olduğu kısım bir cep haline gelerek işeme sonrası idrar birikimi ve bu bölgede mikrop üremesine yol açabilmektedir. Bu da sık tekrarlayan enfeksiyonlara, kötü kokuya ve vajinal akıntılara sebep olabilmektedir.

Labial sineşilerdeki bir diğer şikayet de işeme sonrası damlamanın olmasıdır. Tuvaletten çıktıktan sonra idrarın iç çamaşıra damlaması, yapışıklık nedeniyle oluşan kör cepte biriken idrarın akmasına bağlıdır. Ayrıca tuvalette çatallı işeme, idrarın farklı yönlere doğru sıçraması ve idrar yaparken zorlanma gibi şikayetler de izlenebilmektedir.

Yapışıklık (sineşi) düzeyi çok fazla olduğunda ise idrarı tamamen boşaltamamaya bağlı mesanede idrar birikimi ve böbreğe idrarın geri kaçması (vezikoüriner reflü) gibi çok daha ciddi komplikasyonlar meydana gelebilir. Labial sineşilere müdahale de durumun ciddiyetine göre olmaktadır.

Diğer taraftan yapışıklığın derecesine bağlı olarak cinsel ilişkiye girememe veya cinsel ilişkinin ağrılı gerçekleşmesi gibi seksüel şikayetlere de yol açabilmektedir.

Labial sineşi problemi olanlar adet döneminde tampon yerleştirememe sorunu da yaşayabilirler. Ayrıca genital bölgenin zaman içerisinde yapısı bozulmakta, estetik yönden bu durum hastaların psikolojilerini de olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

Labial füzyon hangi yaşlarda daha sık görülür?

Labial füzyonların en sık görüldüğü iki dönem vardır: “Prepubertal” dönem olarak adlandırılan bebeklik / çocukluk dönemi ve menopoz sonrası (postmenopozal) dönemlerdir.

Menopoz Döneminde Labial Füzyon

Menopoz döneminde meydana gelen labial füzyonun ana sebebi “hipoöstrojenizm” yani menopozla birlikte oluşan östrojen hormonu azlığıdır. Bununla birlikte ilerleyen yaşla birlikte;

  • Öz bakımın azalması,
  • Kronik hastalıklara sahip olma (şeker hastalığı gibi),
  • Tekrarlayan genital bölge enfeksiyonları,
  • Cinsel ilişki sıklığının azalması da labial füzyon oluşumuna elverişli bir ortam sağlamaktadır.

Menopoz döneminde meydana gelen labial füzyon belirtileri arasında;

  • İdrara çıkamama,
  • Sık idrar yolu enfeksiyonu,
  • İşeme sonrası damlama,
  • Sık vajinal enfeksiyon,
  • Cinsel ilişkiye girememe,
  • Ağrılı cinsel ilişki (disparoni) bulunmaktadır.

Labial sineşiler hangi hastalıklarda görülür?

Labial sineşiler, özellikle yetişkin yaş grubunda, genital bölgenin kronik ve enflamatuar (yangısal) hastalıkları ile sıkça birliktelik göstermektedir.

Labial sineşi yapabilen hastalıklar arasında;

  • Sık vajinal enfeksiyonlar,
  • Liken skleroz hastalığı,
  • Liken planus hastalığı,
  • Behçet sendromu,
  • Genital bölge kanserleri,
  • Kanser tedavisi için radyoterapi uygulanması,
  • Kadın sünnetleri,
  • Vulvektomi ameliyatları (dış genital bölge kanserlerine bağlı olarak bu bölgenin çıkartılması),
  • Vulvar psöriyazis (genital bölgedeki sedef hastalığı),
  • Genital egzama - Steven Johnson sendromu bulunmaktadır.

Liken skleroz hastalığı nedir?

Liken skleroz genital bölgede kaşıntı, deride incelme, kimi zaman kanama, zamanla ciddi yapışıklıklara yol açabilen, “otoimmün” yani vücudun kendi kendisine saldırmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Kronik enflamatuar (yangısal) hastalıkların tamamında olduğu gibi hastalığın olduğu bölgeye hücum eden enflamatuar hücreler salgıladıkları “sitokin” gibi maddelee enflamasyonun artmasına neden olmaktadır.

Liken skleroz hastalarında tama yakın genital adezyonlara bağlı vajinal kanalın kapanma riski olabilmektedir. İdrar yapmakta dahi zorlanan, cinsel ilişkiyi adeta imkansız hale getiren bu genital adezyonlar tedavi edilmezse hastaların hayat kalitesi oldukça çok kötü yönde etkilemektedir.

Labial füzyon tedavisi nasıldır?

Labial füzyon tedavisi için bazı belirleyici faktörler vardır. Bunlar:

  • Hastanın yaşı,
  • Labial füzyon nedeniyle ortaya çıkan şikayetlerin ciddiyeti,
  • Eşlik eden başka bir hastalığın olup olmadığı,
  • Labial füzyonun derecesidir.

Bebeklik ve Çocukluk Döneminde Labial Füzyon Tedavisi

Bebeklik ve çocukluk döneminde labial füzyon tedavisi ile ilgili farklı görüşler bulunmaktadır. Kimi çalışmalar şikayet olmadığı sürece tedavi gerekmediğini ve çoğunun kendiliğinden açıldığını savunurken, kimi çalışmalar ise erken dönemde şikayet olmasa bile tedavinin yapılması gerektiğini savunmaktadır.

Çocukluk döneminde labial füzyon tedavisinde en sık kullanılan yöntemler arasında;

  • Manuel olarak açmak dudakları açmak (dudakların elle çekilerek açılması),
  • Östrojen krem tedavileri yer almaktadır.

İdrar yapmada güçlük, zorlanma varsa dudak kısımları elle çekilerek yapışıklıklar açılmaktadır. Manuel açma yöntemi en güvenilir ve yan etkisi olmayan bir yöntem olarak görülmektedir. Bu işlem sonrasında 1-3 hafta süre ile östrojen içeren krem tedavisi verilmektedir. Östrojen krem tedavisi sonrasında ise 4-6 ay boyunca vazelin kullanılması da önerilenler arasındadır.

Kortizon içeren kremler de labial sineşi tedavisi için kullanılabilmektedir.

Östrojen kremleri etkin bir tedavi yöntemi olmakla birlikte, istenmeyen yan etkilere yol açabilmektedir. Genital bölgede koyulaşma, meme büyümesi ve genital bölgede kıllanma bu yan etkilerden bazılarıdır.

Kişisel görüşümüze göre; çocukluk veya bebeklik dönemlerinde, eğer ki idrar yapmada zorluk gibi bir şikayet yoksa elle açma tedavisine de gerek yoktur. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, labial füzyon açıldıktan sonra hastaların yarısında bir süre sonra yapışma tekrarlayabilmektedir. Bu nedenle şikayeti olmayanlarda tedavinin ergenlik döneme kadar ertelenmesi daha uygun bir seçenek olarak görülmektedir.

Ergenlik dönemine geçiş ile çocukların büyük kısmındaki iç dudak yapışıklıkları kendiliğinden açılmaktadır.

Menopoz Döneminde Genital Yapışıklık Tedavisi

Menopoz dönemindeki genital yapışıklıkların tedavisi için cerrahi yöntemler ilk sırada düşünülmektedir. İşlem öncesi ve sonrası östrojen içerikli kremlerin kullanılması yapışıklığın tekrarlamaması açısında önem taşımaktadır. Ayrıca kötü hijyen, kronik tahriş sebebi maddeler, tekrarlayan vajinal enfeksiyonlar gibi genital yapışıklık olmasını kolaylaştırıcı sebepler de ortadan kaldırılmalıdır. Şeker hastalarında kan şekeri düzeyi regüle edilmelidir. Düzenli cinsel ilişkinin yaşanması da yapışıklıkların nüks etmemesi açısından önemlidir.

Menopoz döneminde oluşan genital bölge yapışıklıklarda eğer ki; liken skleroz hastalığı ile ilgili bir şüphe varsa, kesin tanı için biyopsi alınmaktadır.

Vajina girişini daraltan, bu nedenle ağrılı cinsel ilişki veya cinsel ilişkiye girememe sorununa yol açan durumlarda vajina girişi cerrahi olarak açılmaktadır. Vajinal darlığa sebep olan doku sertlikleri çıkartılarak vajina girişi genişletilebilmektedir. Bir çeşit “perineoplasti” ameliyatı olan bu cerrahi yöntem “Fenton prosedürü” olarak da adlandırılmaktadır.

Kliniğimizde uygulanan genital yapışıklık tedavi yöntemleri nelerdir?

Kliniğimizde uyguladığımız genital yapışıklık tedavi yöntemleri arasında klasik yöntemler haricinde ek bazı yeni yöntemlerden de yararlanılmaktadır.

Uyguladığımız tedavi yöntemleri arasında;

  • Cerrahi olarak genital bölge yapışıklıkların açılması,
  • Genital PRP,
  • Vajinal karbondioksit lazer tedavileri,
  • Genital radyofrekans tedavileri bulunmaktadır.

Genital PRP, vajinal lazer ve radyofrekans tedavileri duruma göre belirli aralıklarla seanslar halinde devam ettirilmektedir. Bu yöntemler sayesinde genital yapışıklıkların yeniden oluşumu da engellenebilmektedir.

Dış genital dudakların tekrar yapışmaması, labial füzyon sorununun nüks etmemesi için hastalarımızı pelvik rehabilitasyon egzersizleriyle de desteklemekteyiz. Ayrıca kontrollü bir şekilde hormonal destek tedavileri de uygulayabilmekteyiz.

Liken skleroz ve hiperplastik vulvar distrofi gibi enflamatuar (yangısal) süreci olan hastaların tedavisi önem arz etmektedir. Dönem dönem alevlenmeler ile kendisini gösteren bu hastalıklarda uygulanan tedaviler hastaların şikayetlerine göredir. Cinsel ilişkiye girememe, oldukça zor bir şekilde girme gibi durumlarda vajina girişi cerrahi olarak genişletilerek sorunlar giderilebilir. Bu hastalara cerrahi sonrası yeniden yapışmanın önlenmesi için kortizon kremleri de reçete edilebilmektedir. İleri düzey liken hastalarında ise bir çeşit kök hücre tedavisi SVF (Stromal Vasküler Fraksiyon) tedavisi de uygulanabilmektedir.

Enflamasyonu kontrol altına alınan liken hastalarında yıllar boyunca hiçbir şikayet izlenmeyebilir.

Labial füzyon ve genital yapışıklıklara sahip olan hastaların erken teşhis ve tedavisi önemlidir. Bu nedenle genital bölgesinde anatomik değişiklikleri fark eden kişilerin jinekolog muayenesi için geç kalmamaları önerilmektedir.

SORU SORABİLİRSİNİZ
DOÇ. DR. SÜLEYMAN ESERDAĞ TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMLER

Doç. Dr. Süleyman Eserdağ tarafından genital estetik cerrahisi ve seksoloji alanlarında verilen kurs, eğitim ve toplantıların bir kısmını aşağıdaki bölümlerden inceyebilirsiniz.

TÜM EĞİTİMLER
İletişim ve Randevu

Formu doldurup gönderdikten sonra size geri dönüş sağlanacaktır. Bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.

TRENDE
Doç. Dr. Süleyman EserdağDoç. Dr. Süleyman EserdağKozmetik Jinekoloji ve Cinsel Terapi
Avrupa Board Sertifikalı Cinsel Terapist (Fellow)
‘Kadın Genital Estetik ve Fonksiyonel Cerrahisi’ Kitabının Yazarı
0212 225 15 00
0530 763 34 00
Bu web sitesi, web sitemizin kalitesini artırmak için istatistikler oluşturmak amacıyla veri toplamak için tanımlama bilgileri kullanır. Aşağıdaki butonlara tıklayarak veya Çerez Politikası sayfasını ziyaret ederek çerezlerimizi kabul edebilir veya reddedebilirsiniz. Herhangi bir seçim yapılmaması durumunda varsayılan "izin yok" seçeneği geçerlidir ve reddetme kullanıcı deneyiminizi sınırlamaz.
Kabul EtReddetÇerez Politikası