Genital bölgede meydana gelen gözle görülür şişlik veya şişkinlik hissi, kaşıntı, yara, dolgunluk ve ağrı şikayetleri çeşitli sağlık sorunlarının işareti olabilir. Acil jinekolog muayenesi şarttır. Bu tür sorunlar enfeksiyonlara, doğuştan gelen yapısal anormalliklere, alerjik reaksiyonlara veya kansere bağlı olarak gelişebilir. Bu yazımızda, genital bölgede lokalize ve genel şişliğe neden olabilecek bazı durumlar ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler veriyor olacağız.
Bartholin bezleri, vajina girişinin her iki tarafında (saat 5 ile 7 hizasında) yer alan cinsel uyarılma ile kayganlaştırıcı bir sıvı salgılayan iki küçük bezden oluşmaktadır. Bu bezlerin temel görevleri genital bölgenin kayganlaşmasını sağlamaktır. Genital bölgenin kayganlığı ve ıslaklığı özellikle cinsel ilişki sırasında son derece önemlidir. Ayrıca yürüme sırasında bile birbirine sürten dudak kısımlarının aşınmasını önler.
Bartholin bezleri tıbbi ismi ile “glandula vestibularis majör” (büyük vestibuler bezler) olarak da bilinir. Ürettikleri salgıları bir kanal vasıtası ile “vestibulum” adı verilen vajinanın giriş bölgesine akıtırlar.
Bartholin bezleri normalde dokunmakla hissedilmez ve gözle görülmezler. Ancak bazı durumlarda şişerek şikayetlere neden olurlar. Bartholin bezleri iki nedenle şişer: kist ve abse oluşumu.
Bartholin bezi kisti: Bartholin bezi kanalının tıkanması sonucu, bez içinde üretilen sıvının birikmesi ile oluşan kistlere “bartholin bezi kisti” adı verilir. Bu kistler genellikle tek taraflıdır, nadiren iki taraflı da olabilir. Bartholin kistleri ağrısızdır ve sadece şişlik yapınca fark edilebilirler. Ancak kist büyürse rahatsızlık ve ağrıya neden olabilir. Küçük ve ağrısız kistler genellikle tedavi gerektirmez. Ancak büyük boyuta ulaşarak rahatsızlık hissi veren kistler için tıbbi müdahale gerekebilir. Bazen kist boşaltılması (aspirasyonu),bazen de kistin kapsülü ile birlikte çıkarılması şeklinde cerrahi müdahaleler uygulanabilir. Uygulanacak tıbbi müdahaleye jinekoloji hekiminin muayenesi sonrasında karar verilir.
Bartholin bezi absesi: Bartholin bezi kistinin enfekte olması sonucu “bartholin bezi absesi” oluşabilir. Enfeksiyon genellikle bakteriyel nedenlerden kaynaklanır. Çoğunlukla oldukça ağrılıdır. Şişlik, kızarıklık ve bölgesel ısı artışı görülür. Ayrıca bazı hastalarda yürümekte zorluk, otururken rahatsızlık hissi de oluşabilir. Abselerin tedavisi uygun antibiyotik tedavisi ve absenin boşaltılması şeklindedir. İşlem sonrası ağrı kesici ilaçlar da verilebilir. Bartholin bezi absesi için uygun tıbbi müdahaleye, bartholin kistlerinde olduğu gibi, muayene sonrası jinekoloji doktoru tarafından karar verilir.
Gartner kanalı kistleri, kadın genital sisteminde nadiren karşılaşılan, çoğunlukla belirti vermeyen durumlardır. Doğuştan, Gartner kanalının kalıntılarından kaynaklanır. Gartner kanalı (Wolff kanalı) fetal gelişim sırasında var olan, ancak doğumdan sonra işlevsiz hale gelerek kapanan bir yapıdır. Kistler, bu kanalın tıkanması ve içinde sıvı birikmesi sonucunda oluşur. Genelde vajinanın üst, yan duvarlarında sıvı dolu kesecikler şeklinde görünürler, bu nedenle Gartner kanalı kistlerine “Vajina Kisti”, Wolff (Mezonefrik) kanalından geliştiği için “Wolff kanalı kisti” veya “Mezonefrik kanal kisti” adları da verilir.
Gartner kanalı kistleri çoğu zaman belirti vermezler ve rastlantısal olarak saptanırlar. Ancak bazen kist büyüdüğünde veya enfekte olduğunda ağrı, şişlik, basınç hissi gibi şikayetlere sebep olabilirler. Kist enfekte ise ağrı ile birlikte ateşe de sebep olabilir. Teşhisi, jinekolojik muayene sırasında konur.
Eğer kist bir şikayete sebep olmuyorsa, genellikle tedavi gerektirmez. Eğer büyük boyutta ve şikayete sebep oluyorsa, aspirasyon (kist içeriğinin boşaltılması) veya cerrahi olarak kistin kapsülü ile birlikte çıkarılması ile tedavi sağlanır. Enfekte kistlerde, kisti boşaltmaya yönelik yapılan müdahalelerin yanında antibiyotik tedavisi de eklenir.
Gartner kanalı kistleri kanserleşir mi?
Hayır. Bu kistler çoğunlukla benign (iyi huylu) kistlerdir ve kanserleşmezler.
Gartner kistleri ne tür şikayetlere neden olur?
Genelde hiçbir belirti vermezler. Jinekolojik muayene sırasında tesadüfen fark edilirler. Eğer ki; kist 2 cm üzerinde ise şişkinlik, dolgunluk hissi yapabilir. Çok büyük kistlerde vajinal ağrı, karın ağrısı, vajinal akıntı, idrar tutamama gibi şikayetler ve enfeksiyonlar da görülebilir.
Vajinada mantar enfeksiyonları ve bakteriyel enfeksiyonlar genital bölgede yanma, ağrı, kızarıklık ve şişlik gibi şikayetlere sebep olabilir. Genital bölgede ödem ve şişlikler, özellikle vajinal mantar enfeksiyonlarına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Vajinal enfeksiyonlara “vajinit” ismi de verilmektedir. Vajinitler mantara bağlı, bakteriyel, paraziter veya viral orijinli olabilirler.
Vajinal mantar enfeksiyonları
Vajinal mantar enfeksiyonlarının belirtileri arasında kaşıntı, yanma, vajinada kızarma, vulvada kızarma ve şişme, cinsel ilişki sırasında ağrı, idrar yaparken ağrı ve peynir görünümünde kalın, beyaz vajinal akıntı yer alır. Antifungal ilaçlar ile tedavi sağlanır.
Vajinal mantar enfeksiyonları “labia minora” dediğimiz iç genital dudaklarda ödeme bağlı şişlik ve ağrı şikayetlerine yol açabilirler. Bazı durumlarda tekrarlayan vajinal mantar enfeksiyonları izlenebilmektedir. Bu durumlarda daha uzun süreli tedavilere ihtiyaç duyulmaktadır.
Vajinal bakteriyel enfeksiyonları
Vajinal bakteriyel enfeksiyonlar (bakteriyel vajinitler) genellikle normal vajina florasındaki bakteri dengesinin bozulması sonucu ortaya çıkar. Belirtileri arasında vajinada kaşıntı, vulva bölgesinde kaşıntı, yanma, şişme, idrar yaparken ağrı, cinsel ilişki sırasında ağrı ve anormal vajinal akıntı yer alır. Düşünülen etkene yönelik antibiyotikler ile tedavi edilirler. “Garnerella vajiniti” en sık görülen vajinal enfeksiyonlar arasındadır.
Parazit Enfeksiyonlar
Vajinanın parazit enfeksiyonları arasında en bilineni “trikomonas vajiniti” dir. Etkeni “Treponema Pallidum” adı verilen, cinsel yolla bulaşan bir parazittir.
Pelvik organ sarkması, tıbbi ismi ile “Pelvik Organ Prolapsus (POP)”, pelvis adı verilen leğen kemiği içinde yer alan rahim, mesane, rektum gibi organların vajina içinden sarkmasını tarif eder. Nedeni zayıflamış pelvik taban kasları, kas kılıfları ve asıcı bağlarıdır. Pelvik organ sarkması genellikle doğum, menopoz ve yaşlanma ile ilişkilidir.
Rahim sarkması
Rahim sarkması, rahmin normal konumundan aşağı doğru inerek vajinal kanaldan aşağıya doğru sarkması durumudur. Doğum yapma, hormon değişiklikleri ve yaşlanma rahim sarkmasına yol açabilir.
Rahim sarkması belirtileri:
Sistosel (İdrar kesesi sarkması)
“Sistosel” olarak da bilinen idrar kesesi sarkması, mesanenin zayıflamış vajinal duvarlara doğru sarkmasıdır. Vajina kas ve bağ dokusu zayıflamış, mesane de bu bölgeden vajina içine fıtık şeklinde çıkmıştır. Sistosel genellikle idrar yolları şikayetlerine yol açar.
Sistosel belirtileri:
Rektosel (Barsak sarkması)
Rektosel, pelvik taban kaslarının ve dokularının zayıflaması sonucunda rektum adı verilen “kalın bağırsağın son bölümünün” vajinal duvara doğru sarkması durumudur. Genellikle, doğum yapmış kadınlarda ve menopoz sonrası dönemde görülür.
Rektosel belirtileri:
Önleyici Yöntemler
Öncelikle, özellikle doğum yapan her kadın pelvik organ prolapsusu açısından risk altındadır. O yüzden önleyici yöntemlerin yerine getirilmesi önemlidir. Bunlar arasında:
Bu önlemler, özellikle kadın sağlığında önemli bir yere sahiptir. Pelvik organ prolapsusunun erken evrelerinde şikayetler hafif olabilir veya hiç fark edilmeyebilir. Ancak, şikayetler zamanla artabilir ve günlük yaşam kalitesini bozabilir.
Konservatif Yöntemler
Hafif veya ilk başlangıç seviyesinden olan hastalarda tedavi yöntemleri olarak; pelvik taban egzersizleri, yaşam tarzı değişiklikleri, kilo verme ve vajinal peser kullanımı gibi cerrahi olmayan konservatif yöntemler tercih edilebilir.
Cerrahi Yöntemler
Durum ilerlemişse veya konservatif tedaviler yetersiz kaldıysa cerrahi müdahaleler önerilebilir.
Herhangi bir pelvik organ prolapsusu belirtisi fark edildiğinde, doğru teşhis ve tedavi için bir jinekoloji uzmanına başvurmak önemlidir. Durumun şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre, tedavi yaklaşımı kişiye özel olarak belirlenecektir.
Genital bölgede hematom, genellikle düşme, çarpma, şiddetli cinsel ilişki gibi mekanik travma veya cerrahi işlemler sonrasında genital bölgede kanın doku içinde birikmesiyle oluşan bir durumdur. Genital hematomlar kan damarlarının yaralanması ve kanın çevre dokulara sızması sonucu meydana gelir. Hematoma bağlı olarak şişlik, ağrı ve morarma görülebilir.
Genital Hematom Nedenleri:
Genital Bölgede Hematom Belirtileri:
Genital Bölgede Hematom Tedavisi
Böyle bir şüphe durumunda en yakın zamanda bir jinekoloji uzmanına başvurmak önemlidir. Eğer hematom çok büyükse, ani büyüme eğilimi gösteriyorsa veya komplikasyonlara yol açıyorsa mutlaka cerrahi yolla boşaltılacaktır.
Lipom, vücudun herhangi bir yerinde oluşabilen, genellikle iyi huylu (benign) bir yumuşak doku tümörüdür. Yağ hücrelerinden oluşur ve en sık cilt altında yer alır. Genital bölgede oluşan lipomlar, bu bölgedeki yağ dokusunun aşırı büyümesi sonucu meydana gelir.
Genital Lipom Nedenleri
Lipomların kesin nedeni genellikle bilinmemektedir, ancak genetik faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Yaş, obesite ve bazı genetik durumlar lipom oluşum riskini artırabilir.
Genital Lipom Belirtileri
Genital Lipom Tedavisi
Genital bölgedeki lipomlar genellikle iyi huyludurlar ve çoğu zaman tedavi gerek görülmez. Eğer lipomlar ağrıya, farklı rahatsızlıklara veya estetik endişelere neden oluyorsa cerrahi yöntemlerle çıkarılabilirler.
Genital bölge kanserleri; vajina, vestibulum, vulva (dış genital bölge),rahim ağzı, rahim, yumurtalıklar veya makad (anüs) bölgesinde oluşabilir. Özellikle HPV enfeksiyonları rahim ağzı, vajina, vulva, vestibulum ve anüs çevresi kanserlerinden sorumlu tutulmaktadır.
Genital kanserler çoğu zaman ağrılı lezyonlar oluştursa da bazen ağrısız genital bölge şişlikleriyle de karşımıza çıkabilir. Özellikle lenf bezi büyümelerine bağlı genital şişlikler sıkça izlenmektedir. Kesin tanısı jinekolojik muayene, ultrason tetkikleri, bazı kan testleri ve gerekli durumlarda pelvik MR tetkiki ile konulmaktadır.
Alerjik reaksiyonlar, genellikle bir alerjene karşı vücudun aşırı duyarlı tepki vermesi sonucu ortaya çıkar. Genital bölgede şişliklere yol açan alerjik reaksiyonların bazı yaygın nedenleri aşağıda belirtilmiştir.
Kozmetik ürünler ve hijyen malzemeleri:
Sabunlar, vücut losyonları, parfümler ve hijyenik pedler gibi ürünlerdeki kimyasallar alerjik reaksiyonlara neden olabilirler. Prezervatifler ajerjen bünyeye sahip kişilerde, lateks içeriği nedeni ile genital bölgede alerji, şişlik ve kaşıntı gibi şikayetlere yol açabilir.
Kıyafetler:
Sentetik kumaşlar veya deterjanlardaki kimyasallar ciltte alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
İlaçlar:
Bazı ilaçlar, özellikle topikal kremler veya antibiyotikler alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Antibiyotik kullanımı mantar enfeksiyonlarına yol açarak da farklı şikayetlere neden olabilmektedir.
Alerjik reaksiyonların tipik belirtileri arasında kaşıntı, kızarıklık, genital bölgede şişlik ve rahatsızlık hissi bulunur. Tedavi genellikle alerjenin belirlenip ortadan kaldırılmasını ve semptomların hafifletilmesini içerir. Antihistaminikler, kortikosteroid kremler ve soğuk kompresler bu durumda yardımcı olabilir. Ancak, bu belirtilere sahip olan kadınların mutlaka bir jinekoloji uzmanına başvurmaları gerekir.
Genital bölgede şişik, kaşıntı, yara gibi şikayetleri olan hastaların öncelikle bir jinekolojik muayeneden geçmeleri önemlidir. Bu tür rahatsızlıklar enfeksiyona bağlı veya enfeksiyon harici farklı sebepler sonucunda ortaya çıkabilir. Tedavileri de nedene yöneliktir.
Doç. Dr. Süleyman Eserdağ tarafından genital estetik cerrahisi ve seksoloji alanlarında verilen kurs, eğitim ve toplantıların bir kısmını aşağıdaki bölümlerden inceyebilirsiniz.
Copyright 2024 Doç. Dr. Süleyman Eserdağ. Hera Vajinismus Tedavi Derneği Katkılarıyla. Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı